12 Aralık 2020 Cumartesi

Borderline Kişilik Bozukluğu

Değerli okuyucularım, bugün sizlere toplumumuzun bir kesiminde bulunan, daha önce belki de duymadığınız ve bipolar bozukluk ile benzer semptomları gösteren bu sebepten de teşhisinin oldukça dikkatli konulmasını gerektiren bir hastalıktan bahsedeceğim; Borderline(Sınırda) Kişilik Bozukluğu.  Bu psikolojik rahatsızlığa ben de sahibim ve toplum içinde rahatça yaşayabiliyorum o yüzden korkulacak veya kaçılacak bir rahatsızlık asla değildir. Borderline Kişilik Bozukluğu(SKB) bir duygu durum bozukluğu veya sürekli değişken ruh hali olarak bilinir. Bu rahatsızlığa sahip kişiler günlerce ya çok yüksek bir sevinç durumunda ya da çok düşük bir üzüntü durumunda olurlar. Bazen de bu duygu durumları saatlik olarak da değişebilir, kişi çok mutlu ve gülüyorken bir anda ağlamaya başlayabilir. 

Bu kişiler duygularını normal insanlara kıyasla çok aşırı derecede yüksek yaşarlar ve alışılmadık tepkiler verebilirler. Ayrıca, denetim altına almakta güçlük çektikleri yoğun öfke duyguları olabilir; bu sırada bağırıp çağırmaya, ellerine ne geçerse atmaya başlayabilirler; bunun ardından büyük bir utanç ve suçluluk duygusu yaşayabilirler. Ancak, öfkeleri her zaman başkalarına karşı değildir, kendilerine öfkelendikleri de sık görülür. SKB`si olan insanlar ailelerinin veya onların değer verdiği kişilerin onları bırakıp gitmesinden çok korkarlar ve bunun olmaması içinde ellerinde ne varsa vermeye veya ne olursa yapmaya hazırdırlar. Bu kişiler aşırı duyarlıdırlar. Kişilerde bulunan belirtilerin bazıları, çok sıradan olaylarla bile tetiklenebilir. Örneğin arkadaşının buluşma yerine 2 dakika geç kalması veya sevgilisi olan bir SKB`linin sevgilisinden sadece 1 saat haber alamaması bile bu kişileri öfkelendirebilir. SKB`si olan kişilerin insan ilişkileri, belirtilerin ortaya çıkmasında en büyük etkenlerden biridir. SKB olanlar, özellikle başkalarıyla bir çatışma içine girdikleri zaman kendilerini zorlanmış olarak hissederler. En çok bu gibi durumlarda kendilerine zarar vermeye kalkışırlar. Diğer zorlandıkları önemli durumlar ise reddedilmek, bir konuda başarısız olmak ve yalnız kalmaktır. Yani SKB`li kişilerin insan desteğine ihtiyacı vardır. Gösterilen belirtilerin ağırlığı, sıklığı ve ne denli uzun sürdüğü, kişiden kişiye büyük ölçüde değişir. Aşağıda SKB belirtilerinin sadece bir kısmını sıraladım.

  • Güvensiz seks, kumar ya da sürekli yeme gibi dürtüsel davranışlar
  • Kararsız veya kırılgan özgüven
  • Kararsız ve çatışmalı ilişkiler
  • İntihar davranışı veya kendine zarar verme eğilimleri
  • Yalnızlıktan veya terk edilmekten korkma
  • Sürekli boşluk hissi yaşama
  • Sık ve yoğun yaşanan öfke nöbetleri
  • Strese bağlı paranoya
  • Yineleyen intiharla ilgili davranışlar, girişimler, göz korkutmalar 
  • Duygusal dengesizlik
  • Uygunsuz, yoğun öfke ya da öfkeyi kontrol altında tutamama
  • Sakinleşme de güçlük yaşama, olağan yaşama kolayca geri dönememe
  • Stresle ilişkili, gelip geçici paranoid düşünce ya da ağır disosiyatif semptomlar
  • Aşırı içki tüketmek, uyuşturucu kullanmak
Belirtilerden bazıları bunlardır fakat her SKB`ye sahip kişide bu belirtilerin hepsi başlıca görülmeyebilir. SKB`ye sahip çoğu kişide aynı anda anksiyete bozukluğu da görülebilir. Bu da öfke nöbetlerini daha ciddi yaşamalarına, el ayak kasılmaları, intihara teşebbüs gibi ciddi hastane gerektiren olaylara sebep olabilir. Genel olarak bu rahatsızlığın ortaya çıkması:
  • Duygusal, fiziksel veya cinsel taciz mağduru olmak
  • Çocukken kronik korku ya da sıkıntıya maruz kalmak
  • Ebeveynler tarafından ihmal edilmek
  • Bipolar bozukluk, içki ya da uyuşturucu sorunu olan başka bir aile bireyiyle birlikte büyümek
  • Bir ebeveyni kaybetmek veya değer verilen bir kişiyi kaybetmek
  • Başkalarını idealleştirmek
  • Başkalarının ona ebeveynlik etmesini beklemek
  • Başkalarının ona zorbalık edeceğini düşünmek
  • Diğer insanlar yetişkinmiş, o da çocukmuş gibi davranmak
  • Aileden birinde genetik olarak SKB olma olasılığı

gibi sebeplerden kaynaklanıyor olabilmektedir. Bu kişilerin tedavi süreçleri hastane yatış veya ayakta ilaçla tedavi ile olabilir. Ama bu süreçte onlar için en önemli ve iyileşmelerine yardım edecek şey sevgi ve destektir. Bu iki unsur onların tedavi süreçlerinin daha hızlı ilerlemesine yardımcı olacaktır. SKB`li kişiler dışlanılmamalı ve onlardan korkulmamalıdır çünkü aslında onlar kendilerinden başka kimseye zarar vermezler. Borderline rahatsızlığına sahip bireyler olarak biz de bu dünyanın bir parçasıyız ve herkes gibi bizim de sevgiye ve desteğe ihtiyacımız var.☺Sevgiyle kalın.



Kitap Önerisi: Siyah-Beyaz Sınırda (Borderline) Kişilik Bozukluğu / Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Borderline Kişilik Bozukluğu

Değerli okuyucularım, bugün sizlere toplumumuzun bir kesiminde bulunan, daha önce belki de duymadığınız ve bipolar bozukluk ile benzer sempt...